Haczin Öğrenildiği Tarihte Esas Alınacak Süre

Haczin Öğrenildiği Tarihte Esas Alınacak Süre

T.C.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi


Esas No:2012/15476
Karar No:2013/24305

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ: İstanbul 19. İcra Hukuk Mahkemesi

TARİHİ: 25/12/2012

NUMARASI  : 2012/368-2012/1143

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Meltem Duyan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Meskeniyet iddiası İİK'nun 82.maddesinin 1.fıkrasının 12.bendine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup aynı kanunun 16/1. maddesine göre haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır.

Şikayet konusu işlem şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden başlar.  Ancak tebliğ tarihinden daha önce öğrenmiş ise öğrenme tarihinden başlayacağı tabidir. Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanı ile isbat edilemez.

Somut olayda, şikayete konu taşınmaza 25.10.2011 tarihinde haciz konulduğu, borçlunun vekille temsil edilmesine rağmen kıymet taktirinin borçlu asile tebliğ edildiği görülmüştür. Tebliğ işleminin yapıldığı tarih itibariyle uygulanması gereken HUMK.nun 62.maddesi, Avukatlık Kanunu'nun 41.maddesi ve Tebligat Kanunu'nun 11.maddesi gereğince vekille takip edilen işlerde vekile tebligat zorunludur. Bu nedenle borçlu asile yapılan tebliğ işlemi usulsüz olduğu gibi, borçlunun takibin iptali talebi ile 06.04.2011 tarihinde icra mahkemesine  yaptığı başvuruda haczin bu tarihte öğrenildiğinin kabulü sonucunu doğurmaz. Öte yandan, taşınmazın haczinden sonra, borçlunun haciz işlemini öğrendiğinin kabulünü gerektirecek nitelikte dosyada yapılmış bir işlem de bulunmamaktadır. 

Buna göre borçlu vekilinin şikayet tarihinden daha evvel haczi öğrendiği, bir diğer ifade ile kendisinin beyan ettiği tarihin aksi kesin ve geçerli bir yazılı belge ile ispatlanamadığından haczedilmezlik şikayetinin İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal sürede olduğunun kabulü gerekir.

O halde mahkemece haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken istemin süreaşımı nedeniyle reddi isabetsizdir.

SONUÇ  :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.